TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Fuat Oktay, Avrupa Parlamentosu’nun (AP) Türkiye’yi eleştiren raporuna “Türkiye yolunu çizmiştir. Bildiği ve inandığı gibi devam edecektir” cevabını verdi.
AP’nin 2022 Yılı Türkiye Raporu’nun sürpriz olmadığını ifade eden Oktay, “Türkiye’nin üyelik sürecinin tamamlanması ile ilgili 63 yıldır bahaneler üreten bir Avrupa Birliği. Süreç, zaman, konular değişti. Ama gerekçeler ve perspektif hiçbir zaman değişmedi. Bu da AB’nin biraz da tarihten gelen bir endişesi, korkusu ve öz güvensizliğinden kaynaklı. Bir tarafta kendisini büyük gibi gören, diğer tarafta Türkiye’nin büyüklüğünden korkan, kendisini demokratik diye tanımlayan, ama aslında demokratikleşme sürecinden korkan bir Avrupa’nın bugünkü gerekçeleri. Yoksa 1959’dan 2023’e kadar sadece konular değişiyor” diye konuştu.
Rapordaki eleştiriler konusunda “Güler misiniz ağlar mısınız?” tepkisini gösteren Oktay, şöyle devam etti: “Her biri kendi dar penceresinden bakıyorlar. Raporun içinde çeşitli bahaneler yer alıyor. LGBT konusunu da öne sürüyorlar. Bizim hiçbir kimsenin üzerinde baskı oluşturduğumuz yok. Türkiye’de aile birliğine önem veriyoruz. Aile dediğimiz yapı erkek ve kadından oluşan bir birlikteliktir. Onlar istiyor diye aile yapımızı bozamazlar ve değiştiremezler. AB’ye girmek demek bu demek değildir. AB ne zaman dan beri bir LGBT boyutuna indirgendi. AB’ye giren herkes LGBT’ye yakın mı olmak zorunda?”
“Bir ülkenin NATO üyeliğinin (İsveç) bir başka ülkenin AB üyeliği ile ilişkilendirilemeyeceğini söylüyorlar. Onlara gelince S-400’ü F35 ile ilgilendirip, hukuksuz bir şekilde F35’ten çıkarıyor. F16’yı İsveç ile ilişkilendirebiliyor. Türkiye’ye gelince de İsveç ile ilişkilendiremezsiniz diyorlar. Biz ikiyüzlü bir politika uygulayamayız. Gerçek neyse onu söyleriz. Biz kuzu değiliz. Türkiye gereğini kendi çerçevesinde yapar.”
“Türkiye’nin girmesini istemeyenler, AB’nin kapalı yapıdan çıkmasını arzu etmeyenlerin işine yarıyor. Kapalı yapılar her zaman kokuşmaya, çökmeye mahkumdur. Türkiye kendi ekseninde hareket eden bir ülke. Birilerinin bizi yönlendirmesine de müsaade etmeyiz. Eyvallah da etmeyiz. Biz kalkınmamıza, demokratikleşmemize devam ediyoruz. 360 derece bir dış politika uyguluyoruz.”
“Türkiye’nin üyelik sürecinin durdurulması için alınan tavsiye kararının Türkiye açısından yürüdüğü yolu etkileyecek bir tarafı yoktur. Türkiye yolunu çizmiştir. Bildiği ve inandığı gibi devam edecektir. Burada kazanan Türkiye değil, AB olduğunu o görmeyen gözlere, duymayan kulaklara anlatmaya devam edeceğiz.”
